Crysis
18 aylık bir beklemeden sonra Crysis artık bizimle. 27 Ekim`de
demo versiyonu oyunseverlere sunulan oyunun tam sürümünü satın almak
için biraz daha beklemek zorundayız.
Crytek isimli Türk
üreticinin grafik motoruna sahip olan bu oyuna FPS sınıfının en
iyileri arasına kesin girecek gözü ile bakılıyor ki bu firmanın daha
önce de FarCry isimli oyunu yarattığı ve satış rekorlarına imza
attığını biliyoruz. Bu yüzden oyuna güvenimiz daha da artıyor.
Demo
ile ilgili ilk görüş:
Single Player(Tek kişilik) olan
bu demo versiyon da 3 adet bölüm sunulmuş sadece.
Oyun bir radyo telsizinden gelen yardım çağrıları ile başlıyor. Bir
kadın sesi Kuzey Kore`nin elinde bulundurduğu bir adada kayalıkların
altında bir şeyler bulduk diyor. Tarih ise 7 Ağustos 2020`yi
göstermektedir. Radyo konuşmaları devam ederken ekranda belirli belirsiz
canlılar gözükmektedir. Ki bu canlılar bir çeşit uzaylı yaratığa çok
benzemektedir. Bu konuşmanın sonrasında ekran kararır ve "7 gün sonra"
ibaresi belirir... C-17 nakliye uçağı kayalıklı bir adanın üstünde
ilerlemektedir. Elit bir birlik olan Raptor takımı giydikleri
nano-teknolojik giysileri ile göreve hazır durumdadır. Takım ise lider
Prophet, Avustralyalı Psycho, Jester ve Aztec`ten oluşuyor. Ve son
olarak yönettiğimiz karakter Nomad var. Oyun takımın C-17 nakliye
uçağından 30.000 feet yükseklikten atlaması ile başlıyor. Görev ise:
Paraşüt ile adaya inmek ve adada mahsur kalan bilim takımını kurtarmak.
Serbest düşüş oldukça iyi bir deneyim. Kendinizi gerçekten 30.000 feet
yüksektlikten düşüyor gibi hissediyorsunuz. Paraşütler tam açılırken
nedense bir sorun ile karşılaşıyorsunuz ve paraşütünüz tam açılmıyor. Ve
takımdan ayrı olarak sahile yakın bir yerde suya düşüyorsunuz. Neyse ki
giymiş olduğunuz kıyafet size fazla zarar gelmesini engelliyor. Sahile
kadar yüzdükten sonra Jester ile bağlantı kuruyor ve yerlerinizi
bildiriyorsunuz. Bu bölüm bir öğrenim bölümü olarak da görülebilir.
Temel hareketleri ve oyunun incelikleriniz öğrenerek antreman yapmanıza
imkan tanınıyor. Atlama, zıplama, sürünme gibi özelliklerin yanında gece
görüş özelliğini de öğreniyorsunuz. Susturuculu silahları kullanarak
kayalığın üstünde nöbet tutan Kuzey Kore`li askeri etkisiz hale
getiriyorsunuz. Ve dürbünü kullanarak askerlerin devriyesini
izliyorsunuz. İsterseniz bu askerleri de etkisiz hale getirebilirsiniz
veya bu devriyeyi es geçebilirsiniz. Kıyafetinizin size sağladığı
avantajlardan birisi de kusursuz bir kamuflaj. Bu sayede düşmanın dibine
kadar yaklaşıp otomatik silah ile işlerini bir kaç saniye içerisinde
bitirebilirsiniz.
Jester ile bağlantı kurulduktan sonra diğer hedef Aztec`e yardım etmek.
Paraşütü bir ağaca takılı durumda ve askeri devriyenin çok yakınında bir
yerde kurtarılmayı bekliyor. Ve ayrıca o bölgede başka bir şey daha
var. Aztec`e ulaşmaya çalışırken onun çığlıklarını duyarak olay yerine
yetişmeye çalışıyorsunuz. Ancak çok geçtir. Aztec ölmüştür. Ayrıca Kuzey
Koreli askerler de ölmüştür. Orada oyalanmak için zaman yoktur çünkü
Prophet Aztec`in nano elbisesindeki otomatik imha modunu açmıştır. Siz
ise yolunuza devam etmeli ve diğer buluşma noktasına doğru hızla hareket
etmek durumundasınızdır.
Gece yapmış olduğunuz paraşütle atlama görevinden sonra artık yeni bir
gün yavaş yavaş doğmaktadır. Karışık düşünceler içerisinde GPS`in size
gösterdiği yeni buluşma noktasına doğru ilerlemektesinizdir. Bu noktaya
ulaşmak için 2 seçeneğiniz vardır. İsterseniz Kuzey Koreli askerlerin
arkasından yolu uzatarak dolaşmak isterseniz de heyecanlı savaş alanının
ortasından geçmek. Crysis`in en güzel özelliklerinden birisi de bu. Bir
noktaya ulaşabilmek için birden fazla seçeneği size sunuyor. Birden
fazla yol ile daha fazla heyecan yaşayabiliyorsunuz. Örneğin bir köye
gidip bir pickup araba alıp hızla noktaya ulaşmaya çalışabilirsiniz.
Ancak yol askerler tarafından kesilmiştir ve siz pickup`tan dışarı
atlayıp askerlerin üzerine doğru gitmekte olan aracınızın benzin tankına
ateş ederek onu barikatın tam önünde patlatabilirsiniz. Bu sayede
yolunuz açılmış olur.
Bir çok askeri koruma noktasından başarı ile geçtikten sonra ikincil
göreviniz olan düşman yönetim merkezine ulaşıyorsunuz. İsterseniz hızlı
bir şekilde buluşma noktasına ilerleyebilirsiniz. Ve takımınızın
keşfettiği ve kurtarmak için gönderildiğiniz bilim takımı tarafından
verilen işarete ilerleyebilirsiniz. Bu işaret ormanın içerisinde başıboş
bir şekilde duran bir teknenin içerisinden gelmektedir. Takım
arkadaşlarınız teker teker çıldırmaya başlamıştır. Ve hemen ardından
dünyadan olmadığını belli eden bir çığlık ortalığa yayılır yer
sarsılmaya başlar. Ve büyük mekanik bir şey ağaçların arasından çıkar.
Jester`ı alır ve fırlatır. Siz de hemen arkasından koşarsınız ancak çok
geçtir. Jester`ın ölü bedeni belirlenmiştir. Ve Prophet otomatik imha
modunu devreye sokar...
Demo bu şekilde sona eriyor. Ancak oyunu oynamak oldukça eğlenceli.
Önemli!
Oyunun tam olarak çıkacağı tarih ise 15 Kasım 2007`dir.
Sistem gereksinimleri:
18 aylık bir beklemeden sonra Crysis artık bizimle. 27 Ekim`de
demo versiyonu oyunseverlere sunulan oyunun tam sürümünü satın almak
için biraz daha beklemek zorundayız.
Crytek isimli Türk
üreticinin grafik motoruna sahip olan bu oyuna FPS sınıfının en
iyileri arasına kesin girecek gözü ile bakılıyor ki bu firmanın daha
önce de FarCry isimli oyunu yarattığı ve satış rekorlarına imza
attığını biliyoruz. Bu yüzden oyuna güvenimiz daha da artıyor.
Demo
ile ilgili ilk görüş:
Single Player(Tek kişilik) olan
bu demo versiyon da 3 adet bölüm sunulmuş sadece.
Oyun bir radyo telsizinden gelen yardım çağrıları ile başlıyor. Bir
kadın sesi Kuzey Kore`nin elinde bulundurduğu bir adada kayalıkların
altında bir şeyler bulduk diyor. Tarih ise 7 Ağustos 2020`yi
göstermektedir. Radyo konuşmaları devam ederken ekranda belirli belirsiz
canlılar gözükmektedir. Ki bu canlılar bir çeşit uzaylı yaratığa çok
benzemektedir. Bu konuşmanın sonrasında ekran kararır ve "7 gün sonra"
ibaresi belirir... C-17 nakliye uçağı kayalıklı bir adanın üstünde
ilerlemektedir. Elit bir birlik olan Raptor takımı giydikleri
nano-teknolojik giysileri ile göreve hazır durumdadır. Takım ise lider
Prophet, Avustralyalı Psycho, Jester ve Aztec`ten oluşuyor. Ve son
olarak yönettiğimiz karakter Nomad var. Oyun takımın C-17 nakliye
uçağından 30.000 feet yükseklikten atlaması ile başlıyor. Görev ise:
Paraşüt ile adaya inmek ve adada mahsur kalan bilim takımını kurtarmak.
Serbest düşüş oldukça iyi bir deneyim. Kendinizi gerçekten 30.000 feet
yüksektlikten düşüyor gibi hissediyorsunuz. Paraşütler tam açılırken
nedense bir sorun ile karşılaşıyorsunuz ve paraşütünüz tam açılmıyor. Ve
takımdan ayrı olarak sahile yakın bir yerde suya düşüyorsunuz. Neyse ki
giymiş olduğunuz kıyafet size fazla zarar gelmesini engelliyor. Sahile
kadar yüzdükten sonra Jester ile bağlantı kuruyor ve yerlerinizi
bildiriyorsunuz. Bu bölüm bir öğrenim bölümü olarak da görülebilir.
Temel hareketleri ve oyunun incelikleriniz öğrenerek antreman yapmanıza
imkan tanınıyor. Atlama, zıplama, sürünme gibi özelliklerin yanında gece
görüş özelliğini de öğreniyorsunuz. Susturuculu silahları kullanarak
kayalığın üstünde nöbet tutan Kuzey Kore`li askeri etkisiz hale
getiriyorsunuz. Ve dürbünü kullanarak askerlerin devriyesini
izliyorsunuz. İsterseniz bu askerleri de etkisiz hale getirebilirsiniz
veya bu devriyeyi es geçebilirsiniz. Kıyafetinizin size sağladığı
avantajlardan birisi de kusursuz bir kamuflaj. Bu sayede düşmanın dibine
kadar yaklaşıp otomatik silah ile işlerini bir kaç saniye içerisinde
bitirebilirsiniz.
Jester ile bağlantı kurulduktan sonra diğer hedef Aztec`e yardım etmek.
Paraşütü bir ağaca takılı durumda ve askeri devriyenin çok yakınında bir
yerde kurtarılmayı bekliyor. Ve ayrıca o bölgede başka bir şey daha
var. Aztec`e ulaşmaya çalışırken onun çığlıklarını duyarak olay yerine
yetişmeye çalışıyorsunuz. Ancak çok geçtir. Aztec ölmüştür. Ayrıca Kuzey
Koreli askerler de ölmüştür. Orada oyalanmak için zaman yoktur çünkü
Prophet Aztec`in nano elbisesindeki otomatik imha modunu açmıştır. Siz
ise yolunuza devam etmeli ve diğer buluşma noktasına doğru hızla hareket
etmek durumundasınızdır.
Gece yapmış olduğunuz paraşütle atlama görevinden sonra artık yeni bir
gün yavaş yavaş doğmaktadır. Karışık düşünceler içerisinde GPS`in size
gösterdiği yeni buluşma noktasına doğru ilerlemektesinizdir. Bu noktaya
ulaşmak için 2 seçeneğiniz vardır. İsterseniz Kuzey Koreli askerlerin
arkasından yolu uzatarak dolaşmak isterseniz de heyecanlı savaş alanının
ortasından geçmek. Crysis`in en güzel özelliklerinden birisi de bu. Bir
noktaya ulaşabilmek için birden fazla seçeneği size sunuyor. Birden
fazla yol ile daha fazla heyecan yaşayabiliyorsunuz. Örneğin bir köye
gidip bir pickup araba alıp hızla noktaya ulaşmaya çalışabilirsiniz.
Ancak yol askerler tarafından kesilmiştir ve siz pickup`tan dışarı
atlayıp askerlerin üzerine doğru gitmekte olan aracınızın benzin tankına
ateş ederek onu barikatın tam önünde patlatabilirsiniz. Bu sayede
yolunuz açılmış olur.
Bir çok askeri koruma noktasından başarı ile geçtikten sonra ikincil
göreviniz olan düşman yönetim merkezine ulaşıyorsunuz. İsterseniz hızlı
bir şekilde buluşma noktasına ilerleyebilirsiniz. Ve takımınızın
keşfettiği ve kurtarmak için gönderildiğiniz bilim takımı tarafından
verilen işarete ilerleyebilirsiniz. Bu işaret ormanın içerisinde başıboş
bir şekilde duran bir teknenin içerisinden gelmektedir. Takım
arkadaşlarınız teker teker çıldırmaya başlamıştır. Ve hemen ardından
dünyadan olmadığını belli eden bir çığlık ortalığa yayılır yer
sarsılmaya başlar. Ve büyük mekanik bir şey ağaçların arasından çıkar.
Jester`ı alır ve fırlatır. Siz de hemen arkasından koşarsınız ancak çok
geçtir. Jester`ın ölü bedeni belirlenmiştir. Ve Prophet otomatik imha
modunu devreye sokar...
Demo bu şekilde sona eriyor. Ancak oyunu oynamak oldukça eğlenceli.
Önemli!
Oyunun tam olarak çıkacağı tarih ise 15 Kasım 2007`dir.
Sistem gereksinimleri:
- Windows XP veya
Windows Vista, - 2.8 GHz veya daha hızlı (XP) veya 3.2 GHz veya
daha hızlı (Vista) işlemci, - 1.0 GB RAM (XP) veya 1.5 GB RAM
(Vista), - 256MB ekran kartı,
- 12GB sabit disk boş alanı,
- DirectX 9.0c uyumlu ses kartı
- Ayrıca DirectX 10.0 desteği
ile çok daha iyi bir görüntü elde edebilirsiniz.